Sizler için New York'a gittim ve süper bir röportaj yaptım... The Doctor Oz Show'un Rockefeller Plaza'daki stüdyosuna giderken sizin gücünüzü arkamda hissediyordum! :) Şov 40 dakika sürdü ve bant çekimi yapıldı. Ve Mehmet Öz şov esnasında bir kere bile takılmadı. Yani hiçbir sahnede tekrar çekimi yapılmadı. Kendisine bu durumu sorduğumda gülümsedi ve aylar öncesinden her şova ayrı ayrı çalıştığını söyledi.
Bu kadar başarılı bir insanın bir o kadar mütevazı olması insanı bir Türk olarak çok gururlandırıyor. Bu güzel söyleşi için Doktor Öz'e çok teşekkürler...
Doktor
olma hikayenizle başlayalım… Mehmet Öz bu zor mesleği nasıl seçti?
Bu kararı nasıl verdiğimi çok iyi
hatırlıyorum. 7-8 yaşlarındayken babamla dondurmacının önünde sırada beklerken
benden aşağı yukarı üç yaş büyük bir çocuk önümüzde duruyordu. Babam o çocuğa
büyüdüğünde ne olmak istediğini sordu. Çocuk bilmediğini söyledi. Çocuk
dondurmasını alıp gittiğinde babam bana dönüp “sana ne olmak istediğini
sorduğumda neyi seçtiğin hiç önemli değil, ama her zaman verebilecek bir cevabın
olmalı... Hayatın boyunca fikirlerin değişebilir ama her zaman bir hedefin
olmalı...” Ben de onun gibi bir doktor olmak istediğimi düşündüm ve bu fikrim
hiç değişmedi!
Kendi
Televizyon programınızı yapmaya nasıl karar verdiniz? Hem başarılı bir doktor olmak
hem de popüler bir Tv figür olmak zor olmadı mı?
Yıllar içinde kalp rahatsızlığı
yaşayan çok fazla insan gördüm. Bu beni çok rahatsız ediyordu çünkü biliyordum
ki o insanlar basit egzersizler yapıp ve sağlıklı beslenseler bu durum çok daha
farklı olurdu. Bu düşüncemi eşim Lisa’yla paylaşınca, bana “insanlara
bildiklerini öğretmek için bu sorumluluğu alman ve televizyona çıkman gerek”
dedi. Onun yapımcılığında “Discovery Health” kanalında “Second Opinion” adlı
ilk programımı yapmaya başladım. İlk konuğum kendi talk showunda bana yer
vermek isteyen Oprah Winfrey’di. 5 yıl
ve 60 programdan sonra Oprah programımı geliştirdi ve CNBC’ye geçerek Amerika’nın
tamamına hitap etmeye başladık.
Emmy ödüllü programımın başarısının
sırrı ise kendini bu işe adamış bir ekiple çok çalışmak.
Kadın
hayranlarınız oldukça fazla. Sevmediğiniz ya da değiştirmek istediğiniz bir
yönünüz var mı?
Aslında hayat yaşlandıkça güzelleşir. Bu
yüzden yaşım ilerledikçe sağlığıma daha da dikkat etmeye çalışıyorum. Daha iyi
görünmek ve hissetmek için yediklerime dikkat ediyorum, her gün düzenli olarak
egzersiz yapıyorum ve stresten uzak duruyorum.
Değiştirmek istediğim tek şey ise beyazlayan saçlarım… Şovum başladığı
zaman saçlarım kahverengiydi, keşke zamanı geri alabilsem! (Gülüyor…)
First
Lady Michelle Obama ilk konuğunuzdu. Nasıl biri? Şovda bizi bekleyen sürprizler
neler?
Michelle Obama gerçekten bir fenomen.
Azimli, düşünceli, hevesli bir kadın… Ayrıca çok da espirili… Şovda “Çocuk
yaşta obezite”ye karşı devletin açmış olduğu mücadeleden bahsetti. Programda ip atlaması da gerçekten çok büyük
sürpriz oldu ve bu konuda da oldukça başarılıydı.
Dr.
Oz Show’da başınıza gelen en komik olay nedir?
Burun karıştırmayla ilgili bir program
yapıyorduk, elimi dev bir burun maketinin içine sokmak zorundaydım. Elimi burun
deliğine koyar koymaz yeşil lapa gibi bir şey dışarıya doğru akmaya başladı,
birde baktım ki “guacamole!!*”. Daha sonra hatırladığım tek şey, dev bir burun
deliğinden çıkmış guacamole yediğimdi. Bu şovumda başıma gelen hatırladığım en
eğlenceli şeydi.
*guacamole= Ana malzemesi avokado olan bir
Meksika mezesidir.
Aşağıdaki kelimeler
size neyi çağrıştırıyor?
·
Başarı: sağlık
·
Güzellik: İç Güzelliği
·
Sağlık: doğru beslenme ve egzersiz
·
Türkiye: Evim
·
Aile: Kutsal, yaşamak için gerekli her şey
·
Seks: Haftada üç kere
İlkeniz nedir?
80% sağlık, 20% musama,hoşgörü
Gelecek planlarınız neler? 10 Yıl
sonra kendinizi nerede görüyorsunuz?
Sevdiklerimle ve ailemle sağlıklı
ve mutlu bir hayat geçirmeyi diliyorum. Kısa zaman önce 50. Yaşımı kutlarken etrafımdaki
yüzlere baktığımda ne kadar şanslı olduğumu düşünüp şükrettim. Kariyerimde ne başardıysam
onların sevgisi ve desteğiyle oldu.
En
sevdiğiniz Türk yemeği hangisi?
Sarımsaklı ve semiz otlu yoğurt.
Programınızda
Türk Kahvesine Yunan kahvesi dediğinizle ilgili haberler çıktı. Türkiye’de bu
konuda çok yorum yapıldı. Yanlış anlaşıldığınızı düşünüyor musunuz?
Türk insanın kaygılarını ben de taşıyorum. Tüm
dünyada kahveyi inceleyen uzman, Chris Kilham Yunan Kahvesi olarak bilinen
kahvenin aynı zamanda Türk kahvesi olduğunu söyledi. Ben de “İnanın bana ben de
gayet iyi biliyorum” dedim. Bahsi geçen kahvenin aynı zamanda Türk kahvesi
olduğunu üstüne basarak vurguladık. Ben de tüm Türkler gibi kültürel
mirasımızdan gelen kahve kültürünü dünyaya anlatabildiğimiz için gururluyum.
Program sırasında Türk olduğumu ve aynı kahvenin ülkemde de çok sık içildiğini
belirttim.
|
Bu resim de şovu izlediğimin bir kanıtı! :) Karşınızda Ufo Gören Masum Köylü!;) |
Katıldığım şovu izlemek isteyenler aşağıdaki linke tıklayabilirsiniz:
http://www.doctoroz.com/videos/whats-your-personality-type-pt-1
Not: Röportajın gerçekleşmesindeki yardımlarından dolayı Mehmet Gülay, Mana Gülan, Seval Öz'e; çözümlemede ve çevirideki yardımlarından ötürü Burak Baturman'a Şükranlarımı Sunarım! ;)