Senelerdir yaşadığım komik olaylar zincirine kilo alıp verme dönemlerim de eklenince hayatım komedi film tadında geçip gidiyordu. Herkesi şaşırtıp 2 ayda hızlıca kilo veriyor, sonra da "Oleey! Ben artık zayıf kategorisindeyim, onlar gibiyim. Yesem de almam." diyor, tekrar yemeye başlıyordum. Ve bilindik sonla karşılaşıyordum. Vücudum ilk önce direniyor, sonra yağlanmaya başlıyor, sonunda da verdiğim tüm kiloları alıyordum. :) Bu durumun sonunda evdeki kıyafetlerim olmamaya başlıyor, forma gibi üzerime olan tek kıyafetle gezinip duruyordum... Çünkü girdiğim her mağazada aldığım kilolar yüzüme tokat gibi çarpıyor, ben de alışveriş yapmamak için direniyordum. Düşünün! Bir kadın! Alışveriş yapmak istemiyor! :) Bu dünyanın sonu olmalı...;)
Bu yaşadığımın adı Yo Yo Sendromu'ymuş... Ben Serap Tolaz ile tanıştığımdan beri bu sendroma beni yaklaştırmıyor. Siz takipçilerimi de Yoyogillerden olmamanız için korumaya aldım ve Serap Tolaz'dan konuyla ilgili bir yazı rica ettim. ;)
Buyrun beraber okuyalım! Kulağımıza küpe olsun! :)
Çok kolay
aldığımızı düşündüğümüz kiloları, süratle verme çabasına girdimizde kaçınılmaz
son!
YO YO SENDROMU'dur.
Bir çoğumuz kilo
verme kararı aldığında genelde popüler diyetleri tercih eder. Ya da çok kısa
sürede
abartı rakamların
döndüğü, mucizevi diyetler adı altında toplanan çok düşük kalorili diyetlerin
peşinden koşar.
Başlangıçta cazip
gelen bu duruma azimle direndiğinizde istenilen kiloları vermeyi
başarabilirsiniz ama ne zamana kadar koruyabilir ve ne kadar sağlıklı bir
görünüme sahip olabilirsiniz! Ya da oldunuz ?
Bu tarz davranışlar
aynı zamanda bazal metabolizma hızınızın yavaşlamasına, yeme bozukluklarına,
zayıf bir öz güvene
ve başarısızlık duygusuna yol açabilmekle birlikte, zamanla sağlık sorunlarını
da beraberinde getirmektedir.
Yo yo sendromu,
sadece size uymayan ve hızlı kilo verdirmeyi amaçlayan diyet programlarının
yanı sıra, bir takım zayıflama aletlerinin ve diğer riskli yöntemlerin yanlış
kullanılması sonucu da oluşabilir.
Bu yaklaşım tarzı
size de uzak gelmiyorsa, sizinde yo yo sendromu olarak adlandırılan bu kısır
döngü içerisine girmeniz muhtemel demektir.
Vücut ağırlığınızla
ilgili amacınız ne olursa olsun, yaşam boyunca sürecek başarınız, düşünce
tarzınızı değiştirmekle başlayacaktır.
Değişim sizinle
başlar!
** Kilo kontrolünde
sağlığınız, görünüşünüzden öncelikli olsun.
Her bireyin
beslenme kültürü, beslenme alışkanlıkları, sağlık sorunları, çalışma sistemi
dolayısıyla fiziksel aktivite düzeyi farklıdır. Bu nedenle, biriniz için iyi
olan bir diyet programı bir başkası için uygun olmayabilir. Diyet kişiye özel
olmalıdır!
**Kendinizle
konuşurken ya da isteklerinizde gerçekçi olun. Kısa sürede ulaşılması güç
hedefler koymayın.
Bu durum kilo verme
sürecinizde size motivasyon kaybı yaratmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Verilen kilonun
rakamsal boyutundan çok, kalitesine ve kalıcı olmasına odaklanın.
** Kilo verme
sürecinde beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmek, duygu ve düşüncelerinizi
kontrol altına alabilmek çok kolay değildir. Bu süreçte sizi iyi anlayabilecek
ve doğru yönlendirebilecek bir uzmandan destek alın.
Sonuç olarak,
Beslenme
alışkanlıklarınızı değiştirmeniz belki çok kolay olmayacaktır ama
kazandıklarınız sizi mutlu etmeye yetecektir.
Sağlıklı ve mutlu
günler
DYT. SERAP TOLAZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder