Çağımızın korkulu rüyalarından meme kanseri, ülkemizde
de ortalama 12 kadından birinde görülmektedir. Meme kanseri, sadece bayanlarda
ortaya çıkabilir diye düşünülmemeli, erkeklerin de risk altında olduğu
unutulmamalıdır.
Hormonlar, genetik – ailesel faktörler ve çevresel
faktörler (beslenme şekli, alkol
kullanımı, emzirmemek, geç doğum yapmak…) meme kanserinin oluşum nedenleri
arasında.
Meme kanseri ve beslenme arasındaki ilişki diğer
kanser türleri gibi önemlidir. Beslenmenin kanser tedavisinde %30-40 etkisi
olduğunu bilmekteyiz.
Amerikan Kanser Araştırma Enstitüsünün verilerine
göre, meme kanserinden korunmak için;
- İdeal kilo
- Fiziksel aktivite
- Minimum doz alkol
- Emzirme
ana hedefler.
Düzenli yapılan fiziksel aktivitenin kanserden
koruyucu etkisi olduğu biliniyor. Günde 30 dk
veya haftada 4 saatlik orta dereceli fiziksel aktivitenin meme kanseri
riskini azalttığı çalışmalar sonucu belirtilmiş.
Meme kanseri oluşumunu veya yeniden ortaya çıkmasını
önleyecek spesifik besinler yok. Bazı besinler için risk faktörlerini azaltıcı
etkisi olduğu bilinmekle birlikte, etkisi olmadığını gösteren çalışmalar da
görülmüş. Yine de sebze tüketiminin kanser oluşum riskini % 25 azalttığına dair
çalışmalar var.
Yeşil Çay: İçerdiği polifenoller
sayesinde meme kanserinden koruyucu özellik gösterir. Düzenli yeşil çay
tüketenlerde içmeyenlere göre meme kanseri oluşumunun azaldığına dair sonuçlar
biliniyor. Epigallokateşin etkisi ile
yağ emilimini azaltır. Vücut yağında azalmayı sağlayarak tümör hücresi hacminde
azalmaları sağlayabilir.
Balık: İçerdiği omega 3 yağ asidi, EPA sayesinde kanser risk
oluşumunu azaltır. Haftada 1-2 kere orta büyüklükte balık tüketimi isteniliyor.
Turpgiller
(kırmızı ve beyaz turp, şalgam), Brokoli, Brüksel lahanası: İçerdiği İsothiocyonate
sayesinde özellikle premenopozlu kadınlarda östrojen metabolizması üzerinde
etki yaparak meme kanseri riskini önleyicidir. Karatenoid, isoflovan, Vit A,
Vit C ve Vit E yoğunlukları da riski azaltmada etkindir.
Havuç, Brokoli,
Kabak, Karnabahar: Yapılarında bulunan Lignan sayesinde,
özellikle postmenopozlu kadınlarda kanser oluşum riskini azaltır. C Vit içeren
besinler ile birlikte tüketilmeleri önerilir.
Tam tahıllı besinler, susam tohumu, sarımsak, sızma
zeytinyağı, kayısı, şeftali, armut, üzüm, bal kabağı ve kiraz da lignan
açısından zengin diğer sebze ve meyvelerdir.
Süt ve
ürünleri: Süt, yoğurt, peynir ve ürünleri
Kalsiyum (Ca) açısından zengindir. Düşük Ca ile beslenen bayanlarda meme
kanseri oluşum riskinin arttığı görülmüş. Süt ürünleri tüketiminde dikkat
edeceğimiz nokta tam yağlı olmamalarıdır. Yağsız veya yarım yağlı olarak
kullanmaya özen gösterirsek hem kilo koruma yönetimi, hem de kanserden korunma
açısından pozitif etki görürüz. Kalsiyum ve D Vit eklenmiş ürünlerin tercih
edilmesi öneriliyor.
Kanser oluşumunu arttırıcı etki gösteren besinlerin
tüketimini sınırlamalıyız. Tam yağlı besinler, kızartma yöntemi kullanılarak
pişirilen besinler, tütsülenmiş – tuzlanmış – salamura yapılmış besinler,
direkt ateşe maruz kalarak pişirilen besinler (yanlış mangal uygulamaları,
dönerler…), şarküteri ürünleri beslenmemizde minimum düzeyde yer almalıdır.
Soya: Genistein, tümör gelişimini
önleyici etkilidir. Bitkisel kaynaklı fitoöstrojendirler ve az da olsa
östrojenik etki gösterirler. Meme hücreleri üzerinde kanser oluşumu açısından
yüksek risk oluşturabilecekleri için soya ürünlerinin tüketimi tedavide
kullanılmamalıdır.
Keten Tohumu: Fitoöstrojen yapılıdır. Eski
dönemlerde östrojen düzeyini azaltarak bayanlarda hormona bağlı kanser oluşum
riskini azalttığı söylense de günümüzde tümör oluşumunu arttırabileceği yönünde
çalışmalar bulunuyor. Meme kanser tedavisi sırasında kullanımı istenmemekte.
Meme kanseri hastalıklarında kullanılan tamamlayıcı ve
alternatif tedavi yöntemlerine göre dağılımlara baktığımızda beslenme %62 gibi yüksek bir oranı kaplamakta. Meyve –
sebze ve tam tahıllı besin ağırlıklı bir
beslenme şekli ile düzenli beslenmeyi sağlayabilirsek, hayatımıza günlük fiziksel aktivite yerleştirebilirsek,
ideal vücut ağırlığına sahip olup en önemlisi onu koruyabilirsek meme kanseri
açısından en azından çevresel faktörleri ortadan kaldıracak ve risk
faktörlerini azaltmış olacağız.
Dyt. Müge Aksu Beyazıt
1 yorum:
Jinekomasti Dedi ki ; oldukça başarılı
Yorum Gönder