21 Şubat 2013

Psikoloji: Hazzı Erteleme ve Lokumlar

Hazzı Erteleme ve Lokumlar

    Çocuklarının hayatta başarılı, çalışkan, güçlükler karşısında yılmayan, pozitif, güvenilir bireyler olarak topluma faydalı olmasını ister her anne-baba. Ve hepsinin çocuğu büyüdüğü zaman onun nasıl bir birey olmasını istediği konusunda az çok fikri vardır. ”Yedisinde neyse yetmişinde de odur” lafı boşuna söylenmemiş herhalde. Yukarıda sayıp, sıraladığım olumlu özelliklere sahip bireyler yetiştirmek isteyen anne-babalar aşağıda anlatacağım araştırmanın sonuçları ile ilgileneceklerdir mutlaka.

1960 yılında Walter Mischel adında bir psikoloji profesörü Standford Üniversitesi’nde dört yaş çocukları ile bir araştırma yürüttü. Bu araştırmada dört yaşındaki çocukları bir odaya alıp oturtuyorlar. Bir yetişkin gelip çocuğun önüne bizim lokuma benzer –çocukların çok sevdiği bir tatlı-yı koyup şöyle söylüyor:
-“On beş dakikalığına odadan ayrılmam gerekiyor. Eğer ben dönene kadar lokumu yemezsen, dönüşte bir ikincisini de alabilirsin” .

Araştırmaya katılan çocukların bazıları yetişkin odadan çıkar çıkmaz, bazıları biraz bekledikten sonra lokumu yiyorlar. Bazı çocuklar da lokumu yememek için ellerinden geleni yapıp bekliyorlar. Bekleyenlerin bazıları lokumu görmemek için gözlerini kapatıyor hatta bir tanesi lokumu yemeyip yalıyor.
Bu araştırmaya yaklaşık altı yüz civarında çocuk katıldı. Araştırmacılar tam on dört yıl sonra bu çocukların bir kısmına tekrar ulaşabilmeyi başardı ve lokumu hemen yiyenlerle, lokumu yemek için bekleyen çocukların hayat başarılarının birbirlerine taban tabana zıt olduğunu gördü.
Anne babalar lütfen yazının bu bölümüne gözlerinizi kapayın ve bir-iki saniye düşünün. Sizce hayatta daha başarılı olan çocuklar lokumu hemen yiyenler mi, bekleyenler mi?

Lokumu yemeyi erteleyebilen –yani bire iki kazanmak için sabreden- kısaca hazzı daha sonra elde edeceği daha büyük bir amaç için erteleyen gruptaki çocukların öz-güvenli, kendilerini daha kolay motive edebilen, zorluklar karşısında inatla başarmak için çabalayan yetişkinler olduğunu görmüşler. Lokumu hemen yiyen gruptaki çocukların ise daha düşük özgüvenleri olduğu bulunmuş. Bu çocuklar anlık dürtülerini hemen doyurma eğiliminde oldukları için kendileri için zor olan ders çalışma yerine etraflarında olan o anlık doyumları tercih etmişler, daha büyük doyum getirecek-okulu bitirmek, üniversite sınavında başarılı olmak vb. - gibi sabır gerektiren işlerde diğer gruba göre daha başarısız bulunmuşlar. Yani bu gruptakiler o anda elde edebilecekleri hazzı erteleyemeyerek daha sonra hayatlarını değiştirebilecek, kendileri için daha iyi bir gelir, statü vb. kazandıracak ana hedeften uzaklaşmışlar.

Biz yetişkinlerin yaşama biçimlerine bakıp hangi gruba girdiğimizi çok kolaylıkla söyleyebiliriz. Mesela vitrinde gördüğünüz ve çok beğendiğiniz elbiseyi alabilmek için belki bir-iki ay ıvır zıvır almaktan vazgeçebilirsiniz. Ya da bugün market rafında gördüğünüz abur-cubur yerine uzun vadede sağlığınızı seçebilirsiniz. Yani hazzı erteleme kapasitenizi geliştirebilirsiniz.

Aynı şeyi çocuklarınız için de yapabilirsiniz.Lütfen çocuklarınızı mutlu etmek için onların her istediğini hemen yapmayın. Beklemesini, sabretmesini, bunun için çaba harcamayı ancak sizden öğrenebilirler. Çocuklarımıza her istediklerini hemen alıp onları lokumlarını çarçabuk tüketenlerden yapmayalım. Bu bizim elimizde. Ve her türlü iyi alışkanlık gibi hazzı erteleyebilme de öğrenilebilen bir alışkanlık. Bunu unutmayalım.

Uzm. Dan. Psikolog Ani Eryorulmaz

17 Şubat 2013

Dünya Kediler Gününüz Kutlu Olsun!


Buraya kedim Cancan'ın resmini koymak çok isterdim. Ancak şu ara aramız açık kendisiyle... Ben uzun süre evden ayrı kaldığım için bana küstü! Ve bana şu kedinin baktığı gibi bakmıyor, benimle hiç ilgilenmiyor, mırıldanmıyor... Çook mutsuzum Çoooooook... 

Şaka bir yana... Benim canım Cancan'ımın ve tüm kedi kardeşlerin Dünya Kediler Günü'nü kutluyorum! Hep böyle şeker şeker dolaşın etrafımızda! ;) 

13 Şubat 2013

Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun!


Sevgililer Günü vesilesiyle aşkı yazmak için bilgisayarın başına geçtim... Ama ellerim bir türlü klavyenin üzerine gelip de doğru kelimeleri bulamıyor. Sanırım aşk bu... Ne diyeceğini bilememe hali! Sözlerin dile gelip de dudaktan dökülemediği andır aşk! Çünkü içinde yaşadıklarını dışarı vuracak olsan dışarıdan görülecek tek şey ne kadar deli olduğundur. Korkarsın! 

Sürekli düzgün çalışması için ayarlarıyla oynanması gereken bir radyo gibidir insan! Dengeyi bulmakta zorlanır... Gelgitlerle dolu bir deniz gibi oradan oraya savrulur... Mutlu anıyla hüzünlü anı arasında sadece saniyeler vardır! Delidir, hem de zırdeli!

Bu halde olan herkese sesleniyorum! Kırk yılın başında hissedebileceğiniz bu duygunun tadını çıkartın... Her ne kadar Sevgililer Günü'nü sevmesem de, tavsiyem tam tersi yönde: aşıksanız o günü de sonuna kadar yaşayın! 

Hayat o kadar kısa ve o kadar boş ki aslında... Sonra bir varmış bir yokmuşlarda kalır aşk... Ararsınız açmaz telefonu... Hep meşgul tonundadır kalbiniz, atışları rutine bağlar... Güller yolunuza çıkmaz olur, dikene bile razı olursunuz...

İşte bu yüzden doyasıya sevin yarın! Sonuna kadar haykırın! Düşünsenize, daha kaç sevgililer günü yaşayacak kim bilir çılgın kalbiniz... 

Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun Sevgili Takipçilerim! 
Yarın Hepimiz İçin Aşkla Dolu Bir Gün Olsun! ;)




11 Şubat 2013

Michael Jackson The Immortal World Tour - Cirque Du Soleil

  • Müzik Tarihinde gelmiş geçmiş en çok albüm satışına imza atan isim
  • Robot ve Moonwalk danslarının yaratıcısı
  • Guiness Rekorlar kitabına en çok ismi yazılan sanatçı
  • Dünya Çapında 20 milyon kişinin canlı izlediği
  • Pop Müziğinin kralı

Michael Jackson'ı belki yaşarken izleyemedik ama şimdi süper bir fırsatımız var... Onun o güzel şarkılarını dinleyebileceğimiz, danslarını izleyebileceğimiz bir şov ayağımıza geliyor! Dünyanın en büyük gösteri topluluğu Cirque De Soleil bu kez de Michael Jackson Immortal World Tour Kapsamında İstanbul'a geliyor! 




Cirque De Soleil 15-16-17 Mart Tarihlerinde Toplam 5 Şovla Ülker Sports Arena'da Michael Jackson Hayranlarıyla Buluşuyor... 



Bilet Fiyatları:


Kategori 1 225 TL
Kategori 2 175 TL
Kategori 3 150 TL
Kategori 4 125 TL
Kategori 4   75 TL






Dünya Gözüyle bu güzel şovu görelim, Michael Jackson'ı anarken, Cirque de Soleil ekibine bir kez daha hayran kalalım! ;) 

6 Şubat 2013

Mutlaka Gidin! - Argos in Cappadocia


Hayat; kimi zaman kalbin çarparak, midende kelebekler uçuşarak uyanmaktır... Karşındaki senin mi değil mi bilmeden öylece kurar durursun kafanda... Kolay değildir ama bu duygunun güzelliği seni öyle büyülemiştir ki hiç bitsin istemezsin... Her sabah şarkılarla güne başlar, her yerde o varmışçasına kendine çekidüzen verirsin!:) 

Ben kolay kolay aşık olmam! Kalbimin aklımla çatıştığı ilk dakikada vazgeçerim duygularımdan... İçimi saran duygular bir anda düşmanım olur, sessiz ve derinden öldürürüm teker teker! Tam bu sırada karşıdaki bir şey yapmaz, beni durduracak bir çığlık atmazsa kalp çarpıntılarım yavaş yavaş azalır, kelebekler birer birer terk eder huzur dolu ortamlarını!;) 

Böyle bir halde gittim ben Kapadokya'ya iki sene önce... Argos bir rüya, Kapadokya o rüyada bir cennet! 
Manzarası, personeli, odalarındaki şömineler, kahvaltı salonu o kadar romantik ki size anlatamam! 

Ghost Rider (Hayalet Sürücü) filmi çekimleri sırasında Nicholas Cage'in de bu oteli tercih ettiğini belirtmek isterim!;) Aynı zamanda gitmesek de onun ruhunu hep hissettim şömine başında kahvemi yudumlarken... :) 



 Hala Sevgililer Günü'nde ne yapacağınıza karar vermediyseniz alın sevdiğinizi gidin bu otele! Pişman olmayacaksınız ve her zamanki gibi bana dua edeceksiniz! ;) 




İletişim Bilgileri İçin: http://argosincappadocia.com/TR/