28 Eylül 2012

ÖLÜM YASASINA HAYIR! PAZAR SAAT 14.00 TAKSİMDEYİZ!


Hayat insana çok şey öğretiyor... Her yeni yaşınızda farklı dünyaların kapıları aralanıyor ve siz içeri giriyorsunuz. Sizinle kedim Cancan'ın eve gelişini ve ondan sonra değişen, gelişen hayata bakışımı paylaşmıştım. Sokak hayvanları candır can! Düşünsenize, durduk yere size kızan bir köpek gördünüz mü ya da durduk yere sizi tırmalayan bir kedi? Onlar bizim sadık, korunmaya muhtaç, gözlerimize şefkatle bakan dostlarımız... 
Hepsi öyle bir bakar ki gözlerimize, gel dememizi beklercesine... 
Onları hayatımıza dahil etmeyebiliriz. Ya da sadece uzaktan izleyebiliriz. Ama şimdi onlar için hazırlanan ölüm yasasına susamayız, susmamalıyız! Onlar konuşamazken, sessizken, ne istediklerini söyleyemezken; biz onları ölüme yollayamayız!


Cancan'ın sizden bir isteği var. Pazar günü, eş zamanlı olarak Türkiye'nin her yerinden hayvanlar adına bizler "HAYIR" diyeceğiz bu yasaya... Sen de gel! Cancan gibi şanslı olmayan dostlarımız için bu yasaya karşı çıkalım. Onlar için bir şeyler yapalım! 30 Eylül Pazar günü saat 14.00 randevu saatimiz! Taksim Galatasaray Lisesi Önü'nde buluşalım! ;) 





Sempione Açılışındaydım! ;)


Koşuyolu'nda mükemmel bir restoran açıldı! Geçtiğimiz hafta açılışı yapılan bu güzel mekana bakın kimler kimler geldi ;) 





Esra Öztürk kardeşi Sema Köse'yi bu mutlu gününde yalnız bırakmadı! ;) 

Baran- Sema Köse çiftinin sahibi olduğu İstanbul Anadolu Yakası Koşuyolu'nda hizmete giren Sempione'nin açılışına ilgi büyüktü. İş ve sanat dünyasından isimlerin akın ettiği açılışa gelen herkes mekana, yemeklere ve sunuşa hayran kaldı. 





Ben ve Sema Köse ;)


Benden söylemesi ;)
Sempione, dünya mutfaklarını zevkli bir sunumla sizlerin beğenisine sunuyor. Dekorasyonu, konumu ve güleryüzlü çalışanları sayesinde hiç boş kalmayacak gibi gözüküyor! :) Ayrıca 20 kişilik toplantılara olanak sunan VIP Salonu özel terasıyla bağımsız bir mekan olarak kurumsal yemekler ve toplantılar için ideal bir ortam sağlıyor! 

Sempione hakkında daha fazla bilgi almak için; www.sempione.com.tr
Tel: 0216 327 02 42 



27 Eylül 2012

filmekimi BAŞLIYOOOOR! ;)


İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından 11. kez düzenlenen sonbahar film haftası muhteşem filmleriyle izleyenlere sanat ziyafeti sunacak. Yoğun istek üzerine 28 Eylül cuma akşamı başlayacak olan film haftası 7 Ekim'de sona erecek. Parlak yapımlar, usta yönetmenlerin dünyanın belli başlı festivallerinde gösterilmiş, ödüller kazanmış son yapıtlarının da aralarında bulunduğu 39 film salonlarda oynayacak.  Filmekimi, İstanbul'da 9 gün boyunca Atlas, Beyoğlu ve Nişantaşı City's Citylife sinemaları olmak üzere 3 sinemada izleyicisiyle buluşacak. 


Vodafone FreeZone sponsorluğunda gerçekleşen Festival'de gençlere sürpriz var. Vodafone hattı olan gençler seçecekleri iki filmde bir bilet alınca bir bilet hediye! :) 


Bu yıl Türkiye'nin dört bir yanında Filmekimi rüzgarı esecek. İstanbul dışında Bursa, İzmir, Ankara, Erzurum, Diyarbakır, Gaziantep, Van ve Batman'da da sanatseverlerle buluşacak bu güzel filmler! 

Bir müjde daha! Hafta içi gündüz seansları (11.00- 13.30- 16.00) sadece 5 TL. 

Filmekimi hakkında ayrıntılı bilgi almak, seanslara bakıp film seçmek isterseniz işte web adresi: 

http://filmekimi.iksv.org/tr/Program.asp


Ben bu güzel haftada City's alışveriş merkezi içindeki CityLife  sinemalarından çıkmayacağım gibi gözüküyor :) Sizleri de beklerim! Seçin filminizi ve seansınızı gelin City'se içiniz sanatla dolsun ;) 



24 Eylül 2012

DİYETE ADIM ADIM! ;)



Tartının üzerine çıkıp, cinnet geçirerek Beslenme Uzmanı Serap Tolaz'ı arayışımın üzerinden tam bir ay geçti... Benim için çok karlı bir ay oldu... Birkaç kilomdan kurtuldum deseeem :) Tartıyla da ateşkes imzaladım hemen! 
Bu bir ayın içinde ne zaman tatlı krizine girsem aradım Serap'ı. Bir keresinde ikindideki ara öğünümü yemiş, eve dönüyordum. Eve bir girdim, karşımda eski dostum çiko (çikolataya çiko diyorum, yılların dostluğu var aramızda) :) Gözlerim dört dönerek etrafında dolaştım. Elime aldım. Sağa baktım, sola baktım kimse yok. Tam kendimi kaybedecekken aklıma Serap ve Serap'ın her kontrole gittiğimde gözlerindeki o haşin bakış geldi. Hemen telefonu açtım: 
-Seraaaaap, ben çok fenayım! Babam çikolata almış. Yemek üzereyim, bana bir şey söyle durdur beni!
-Aynanın karşısına geç yevrim. Nasıl biri var karşında?
-Bilmem, ben varım işte...
-Yok yok iyi bak, bu kiloda kalmak mı istersin, incecik olmak mı?
-Hımm, kim gibi mesela?
-Adriana Lima...

-Tamam, iştahım kapandı benim sanırım...
-Aferin! Kendine gel, daha yolumuz var hemen geri adım atma! :)
-Peki Serap'cığım :) 


İşte böyle konuşmalar eşliğinde geçti bir ay. Ama sonunda öyle güzel kilo vermiştim ki her şeye değdi. (Bir ayın sonunda evin içinde sevinçten dans ettiğim sahneleri sizinle paylaşırsam takibi bırakırsınız diye korkuyorum:) 
Bu yoğun gündem içinde sizi asla unutmadık :) Beslenme Uzmanı Serap Tolaz sizler için sağlıklı bir beslenme için ip uçlarını yazdı... Buyrun beraber okuyalım ;) 




HAYAT SEÇİMLERİNİZDEN  İBARETTİR !!



Sağlıklı ve  Formda  Olmak : TAMAMEN SİZE KALMIŞ :)







Yaşamınız seçeneklerle doludur. Her gün yaptığınız binlerce seçimin çoğu besinlerle ilgilidir. Bazıları önemli, bazıları önemsizdir. Bazıları da yaşamın devamını yönlendirmektedir.

Tek bir seçim size önemsiz gibi göründüğü halde, seçiminiz sürekli aynı doğrultuda olursa yaşamınız ve sağlığınız üzerinde önemli etkiye sahip olabilir.

Besin seçiminizi etkileyen pek çok faktör vardır.Duygusal durumunuz, kültürünüz, çevreniz, çevrenizdeki kişiler, hayata bakış açınız ve tabiki besinler ve beslenme konusunda sahip olduğunuz bilgiler.

İyi beslenme sizinle başlar ..

Sağlıklı beslenme, en iyi kişisel yatırımlarınızdan biridir. Ruhsal ve bedensel mutluluğunuz için ve bir takım hastalıklardan kendinizi koruma adına, iyi beslenin !

İyi beslenmenin temeli, doğru besin tüketmeye özen göstermekle başlar.

Alışmış olduğunuz beslenme biçiminizi değiştirmeniz kolay değil ama her gün yaptığınız en ufak bir değişiklik bile kendinizi daha iyi hissetmenize neden olacaktır.

Nasıl mı ?

**Çeşitli besinler tüketin

Besin seçiminde çeşitlilik, hoşlanılan pek çok lezzeti tatmanızın anahtarıdır. Bir günlük beslenme planınızda tüm besin öğelerinden bulundurmaya çalışın.

**Doymuş yağ ve kolesterol içeren besin tüketiminizi azaltın.

**Şeker oranı yüksek olmayan bir  beslenme planı uygulayın.

**Günlük tuz tüketiminize dikkat edin.

**Alkol tüketiminizi dengeleyin.

**Su içmeyi ihmal etmeyin.

**Yediklerinizi fiziksel aktivite ile harcayın.

Sağlıklı ve Formda Kalmayı ÖNEMSEYİN !

Çünkü formda olduğunuzda,

**Günlük yaşamdaki duygusal ve mental değişikliklerin pozitif bir bakış açısıyla üstesinden gelirsiniz.

**Kalp hastalıkları, kanser,diyabet gibi ciddi sağlık sorunlarına karşı düşük bir risk taşırsınız.

**Kendinizi iyi hissetme ve görme şansına sahip olursunuz.

** Kendinizi korumak için gerekli durumlarda fiziksel güç ve dayanıklılıkta olursunuz.

**Yüksek kalitede ve belki de uzun bir yaşam için iyi bir şans yakalarsınız.

Sonuç olarak,

Tercih ettiğiniz besinleri gözden geçirin. Sahip olduğunuz beslenme alışkanlıklarınızla, doğru beslenme ilkelerini harmanlamaya çalışın. Değişimin zor olduğunu kabul ediyorum ama getirileri de sağlık, mutluluk ve keyif adına çok mükemmel sonuçlara ulaştırıyor. 

Sevgiler,
Serap Tolaz. 



















23 Eylül 2012

PSİKOLOJİ- ÜÇ SİLAHŞÖRLER: ENDİŞE, KAYGI, PANİK






Hepimizin kendimizi endişeli hissettiğimiz zamanlar vardır.Genellikle stresli olduğumuz durumlarda örneğin önemli bir rapor sunacağımız, müdürümüzden maaşımız için zam isteyeceğimiz durumlarda hepimiz az çok bir endişe yaşarız. Bu bedenimizin bize tehlike geliyor sinyallerini verdiği doğal bir süreçtir.


Endişenin doğal olmayan halinde ise size istediğiniz hayatı yaşamanıza engel olan sürekli olan korkular vardır.Bu bazen nedenini bizim de bilemediğimiz, her an içimizde bir korku ve endişenin bulunduğu bir durum olarak karşımıza çıkabileceği gibi bazen de kendisini panik atak veya kendimizi tüm sosyal hayattan uzak tutacak bir sosyal geri çekilme ya da istemediğimiz takıntılar şeklinde de kendisini gösterebilir. Bazen de endişemiz ,başkaları için sorun yaratmayan nesnelerden veya durumlardan korktuğumuz fobiler olarak çıkar karşımıza.


Yukarıda değişik şekillerde kendini gösteren endişelerin ortak bir noktası vardır. Bunların hepsinde devamlı ve kişiye kendini kötü hissettiren, bir korku ve kaygı vardır. Bu korku ve kaygı hali bireyin dış dünya ve sosyal çevresi ile olan ilişkisini sekteye uğratır. Bunun bedelini de kişi düşük öz güven, depresyon bazen de alkolizmle geri öder.
Kaygı bozuklukları yaşayan biri hem fiziksel hem de duygusal ve psikolojik ip uçları verir bizlere. Nedir bunlar?

Duygusal/Psikolojik Semptomlar:
-Kendini iyi hissetmeme hali
-Her şeyden kaçınma
-Çabuk sinirlenme
-Karışıklık duyguları
-Davranış problemleri (özellikle çocuk ve gençlerde kaygı bozuklukları davranışlarla ortaya çıkar)
- Kendini güvende hissetmeme
-Delirme ve /veya ölüm korkusu
-Her şeyden kaçma , her şeyi bırakıp gitme isteği

Fiziksel Semptomlar:
-Kalp çarpıntısı
-Göğüs ağrısı
-Sıcak-soğuk basmaları
-Nefes darlığı
-Terleme
-Baş dönmesi
-Baş ağrıları
-Yorgunluk
-Uykusuzluk

Peki nasıl oluyor da bazılarımızda korku, kaygı, fobya, takıntılar daha çok görülüyor. “Mental Help Guide Organization”a göre yaşadığımız çevre, kişilik yapımız, aile içi dinamikler, beyin kimyamız, ve tabii ki getirmiş olduğumuz genler bunun için önemli bir rol oynuyor. Tabii şunu da unutmamak gerekiyor. Bu faktörlerin sadece biri bizi panik atak hastası yapmıyor aslında bizi hasta eden tüm bunların bir kombinasyonu.



Genlerimiz, beyin kimyamız üzerinde bir etkimiz olamayacağına göre diğer faktörlere bir bakıp hem kendimiz hem de yetiştirmeye çalıştığımız çocuklar için neler yapabiliriz bir bakalım.

Çevresel faktörlerden özellikle anneden erken ayrılmanın, ev ve aile içinde yaşanan kavga, stresli durumların, çocuklarına karşı çok sert ve esnek olmayan, hep eleştiren anne-babaların varlığının kaygı ve panik bozukluklara zemin hazırladığını bilmekte fayda var sanırım. Ayrıca kaygılı bir anne-babaya sahip olmak da bu duruma yakalanmak için iyi bir neden, Çünkü biz davranış paternlerimizin çoğunu doğrudan onlardan öğreniyoruz.

Bir de çocuklukta yaşanılan travmalar – büyük bir kaza, anne-babanın ayrılması vb- gelecekte karşımıza kaygı bozukluğu veya depresyon olarak karşımıza çıkabiliyor.

Kaygılar, yoğun ve devamlı olan korkular, takıntılar, depresyon hepsi hayat kalitemizi çok düşüren , hayattan keyif almamızı engelleyen faktörler. Ama bunlarla beraber yaşamak zorunda olmayışımız, her şey gibi bu konuda da profesyonel yardım almanın hayat kalitemizi arttıracağını unutmamak gerekiyor.

Uzm. Dan. Psikolog Ani Eryorulmaz


Gelin biraz da gülelim ;) Özlediğimiz "Burhan Altıntop" karakterinin Panik Atak durumları ;) 



20 Eylül 2012

DB Berdan LFW 2012 Catwalk

DENİZ BERDAN LONDRA MODA HAFTASINDA! ;)

Deniz Berdan'ın kızı Begüm Berdan ile yarattığı, moda dünyasında büyük ses getiren markası DB Berdan, Londra Moda Haftas'ında moda devleriyle aynı podyuma çıktı. Vauxhall Fashion Scout'da gerçekleşen defilede "2013 Yaz" koleksiyonları moda severlerin beğenisine sunuldu. 



Sevgili Deniz ve Begüm Berdan'ı kutluyor, böyle bir gurur bizlere yaşattıkları için teşekkür ediyorum! ;)

Deniz Berdan, defilenin videosunu Twitter'dan takipçileriyle paylaştı ;) Ben de büyük bir mutlulukla sizlerle paylaşıyorum... Buyrun! ;) 


2. MARDİN BİENALİ BAŞLIYOOOR ! ;)



Gap turuna gittiğimde her şehre bayıldım. Birineyse gerçek anlamda aşık oldum, Mardin. İçinde yürürken tarihin kokusu damarlarınızda dolaşıyor. Allah'ın sanatını konuşturduğu bu şehir şimdi bir de dünyaca ünlü sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapacak. 



21 Eylül-21 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek 2. Mardin Bienali'nin bu seneki başlığı "İkinci Bakış- Double Take". Bienalin küratörlüğünü Paola Colombo ve Lora Sarıaslan yapıyor. Paolo Colombo ve Lora Sarıaslan, bugünün görsel kültürünü Mardin'in dokusuyla harmanlayarak, bölgenin renkli öykülerine ve ruhuna güncel sanatı aşılamayı, kişisel hikayelere ağırlık vermeyi planlıyor. 



Bu görkemli bienal, GAP İdaresi, Mardin Valiliği ile Başbakanlık Tanıtma Fonu tarafından destekleniyor.
Bienale katılacak sanatçılar; Fikret Atay, Sami Baydar, Edy Ferguson, Hrair Sarkissian, Murat Şahinler, Shahzia Sikander, Pae White gibi dünyaca ünlü isimler... 



O zaman ne yapıyoruz sevgili Yaşamın Tatları takipçilerim? 
Ne yapıp ne edip bu güzel bienale gidiyoruz ;) İçinde bulunduğumuz bu kara günler ancak sanatın din, dil, ırk ayırmayan ışığıyla aydınlanabilir! 

18 Eylül 2012

GİDİN!- BOZCAADA RENGİGÜL KONUKEVİ ;)

Bozcaada'ya uzun zamandır gitmek istiyorum. Bir kere git aşık olacaksın diyenler o kadar çok ki, ben de başladım butik otel araştırmaya. Kime sorduysam herkes beni Rengigül Konukevi'ne yönlendirdi. Eğer bu hafta son anda bir işimiz çıkmasaydı gidecektim. Bir iki hafta ertelesem de gelişimi telefonda görüştüğüm sımsıcak sahibi Özcan Hanım ve Bozcaada beni bekleyin, çok yakında geleceğimdir! :) 


1876 yılında inşa edilmiş bir Rum eviymiş burası. Birinci Dünya Savaşı'nda karargah olarak kullanılmış. Bu şirin mi şirin işletmenin konukevinde 6 oda, galeri süitte 2 oda varmış ve her oda farklı şekilde dizayn edilmiş. Bir kocaman bir bahçesi varmıış ;) 




Ev sahibi Özcan Germiyanoğlu uzun seneler Almanya'da pedagog olarak çalışmış. Döndüğünde Bozcaada'ya taşınmış ve burada bir de sanat galerisi açmış. Evinde yüzlerce resim varmış.


Aktiviteler: Yürüyüş + Bisiklet 

Veee anladığım kadarıyla muhteşem bir kahvaltısı vaar :) Anlata anlata bitiremiyorlar. Gidebilirsem inşallah size hem Bozcaada ve hem Rengigül Konukevi hakkında daha ayrıntılı bilgiler vereceğim. Şimdilik bununla yetinelim! ;) 








CEYLAN ÇAPA, KERASTASE CRISTALLISTE SERİSİNİN MARKA YÜZÜ OLDU!


Ben bu kızı çok seviyoruuuum! Tanıyor muyum? Hayır :) Ama basından gördüğüm kadarıyla sıcacık bir kız... Çocukluğundan beri güzelliğiyle herkesin dikkatini çeken Ceylan Çapa, artık Kerastase'in yeni Cristalliste serisinin marka yüzü ;) 



Bakın geçtiğimiz hafta neler oldu? :) 



Geçtiğimiz hafta Kerastase, yeni Cristalliste serisini doğal ve ışıltılı saçlarıyla herkesi kendine hayran bırakan ünlü isim Ceylan Çapa ile tanıttı. Ayşe Kucuroğlu'nun ev sahipliğinde Happily Evet After'da gerçekleşen davette Çapa, misafirler ile güzellik ve saç bakım sırlarını paylaştı ;) 



Doğal, uzun ve bakımlı saçlarının sırrını Kerastase Cristalliste serisine borçlu olduğunu açıklayan Çapa, bir çok genç kadına da ilham kaynağı olacak.  


Peki Kerastase Cristalliste serisinin özelliği ne? 
Sıvı Işık Kompleksi ile özel olarak geliştirilmiş Cristalliste serisi, içeriğindeki yeni nesil temizleyiciler ve ekolojik bakım maddeleri ile köklerden uçlara kadar hafiflik, ipeksi dokunuş ve ışıltı kazandırıyor. Cristalliste serisi, yağlı saç kökleri ve hassaslaşmış saç uçlarına yönelik özel olarak geliştirilmiş teknolojisi ile saç kökü ve saç tellerinin esnekliğini, ışığını ve canlılığını sağlıyor. 



Haydi kızlar! Saçlarımız bu güzel serinin tadını çıkarsın! ;)