6 Haziran 2014

Ece Vahapoğlu- 21 Günde İyi Hisset!

Ece Vahapoğlu, yine çok enerjik ve fit! Bunun sebebini merak edenler için bir de kitap yazdı... Ve ilk röportajını Yaşamın Tatları'na verdi! ;) Karşınızda Ece Vahapoğlu... 
Aşk acısını çok daha rahat atlatıyorum çünkü ortada bir acı olmadığının farkına vardım!

Ece Vahapoğlu nasıl biridir? Senden dinleyelim…
Yerinde duramayan, enerjik, pozitif, çalışkan, detaycı, üretmeyi seven, hızlı, mükemmeliyetçi, titiz, sportif, sağlıklı yaşayan, huzurlu, fiziğine ve ruhuna önem veren, kendini geliştirmeye açık, öğrenmeye meraklı, paylaşımcı, eskiden hassas ama artık yeni bakış açısıyla egoyu sıfırlamış, kendine ve yaşama güvenen mutlu bir kadın…

Küçüklüğünden beri hep sağlıklı beslenir miydin?
Küçükken doğru dürüst beslenmezdim ki...(Gülüyor..) Bir tabak pilavı tek tek pirinç taneleriyle uğraşacak kadar yavaş yerdim. İştahı kapalı, incecik bir kız çocuğuydum. Kilo almak için akupunkturdan karışım tozlara kadar türlü çarelere başvurdular. Ne zaman yurt dışına üniversite okumaya gittim, iştahım açıldı. Sanırım özgürlüğüme kavuştuğum için istediğim her şeyi yemeyi istedim. Yine de çok şanslıydım ki ailem evde hep sağlıklı yemekler hazırlardı. Annemle babamın favori yemeği salata balıktı. Çocukluğum balık yemekle geçti. 

Fit olmakla zayıf olmak arasında ne fark var?
Fit olmak dünyadaki bilinçlenmeyle birlikte yeni trend! Zayıf olmak ise hastalık belirtisidir.  Zayıf olmaktansa fit olmak çok daha sağlıklı, çekici ve seksi...Kadınsı hatlarınızı korurken atletik bir yapınız oluyor.

Yani tartıda kilomuzun kaç olduğu o kadar da önemli değil?
Kesinlikle!Sizin nasıl hissettiğiniz ve göründüğünüz, Yağ ve kas oranınız çok daha önemli...

İnsanın fit olunca kısmetinin açıldığı doğru mu?:) Fiziksel olarak kendini iyi hissetmek insanı nasıl etkiliyor?
İnsanın kısmeti enerjisi değişince açılır. Fit olmak için spor yapıp sağlıklı beslenirsiniz. Böyleyece iyi hissetmeye başlarsınız ve enerjiniz değişir. Auranızdaki değişim hemen size yansır ve kısmetler çoğalır. Fiziksel olarak iyi görünmek ruha da yansırsa muhteşem bir güzellik ortaya çıkar. İnsanın kendine güveni gelir. İnsan ilişkileri çok daha yapıcı olur. 
Ben de sporla ve spiritüel gelişimle fit olunca dişi enerjim daha çok ortaya çıktı. Uzun süredir hayatıma birilerini yaklaştırmazken birden adaylar arttı. Ama enerjim ve spiritüel seviyem yüksek olunca da ne istediğimi net bildiğim için adaylar ile başlamadan bitti. 

Aşkla aran nasıl?
Daha sorudaki ‘aşk’ kelimesini duyunca içimi coşku kaplıyor. Aşk kadınıyım. Aşka aşığım. Aşksız ne iş yapılır, ne yaşam geçer. Aşkı hissetmeye bayılıyorum. Ancak aşk hissi illaki tek bir kişiyle o an yaşanan bir ilişki değil. Uzun süre hayatımda kimse olmadan da aşk hissini anımsayabiliyorum. 

Aşk acısı seni nasıl etkiler? Daha çok mu yersin?
Üniversite yıllarımda aşk acısı çekerdim ve iştahım kesilirdi, hızla kilo verirdim. Sevgilimden ayrılıp üç günde eridiğimi bilirim. Aşk acısı çekince yemeden içmeden kesilirdim. Şimdi düşünüyorum da ne gereksizmiş! Bir insan kendi kendine zihniyle neden böyle bir zarar versin? Artık aşk acısını çok daha rahat atlatıyorum çünkü ortada bir acı olmadığının farkına vardım! Büyük resmi görebiliyorum. Her şey hayırlısı ile gerçekleşiyor zaten.

Şu anda aşık mısın?
Hayatımda biri yok! “Evet, çok aşığım, aşktan o kadar yüksek bir enerjiye sahibim ki” dememe az kaldı gibi hissediyorum. Ama gerçek aşkı bulmak için önce kendimizi çok sevmeliyiz. Ben de kendi değerimi ve içimdeki o güzel özü çok daha iyi anladığım bir dönemdeyim. Aşk yakındır. Beyaz atlı prensi beklerken önce biz kadınlar ‘prenses’ hissetmeliyiz ki doğru ruh eşi gelsin. 

Fit olmayan birine aşık olur musun?
Aşkın kıvılcımı ilk gözlerden çaksa da fit bir erkeğe aşık olmak isterim. Fit olan biri benim spor ilgimi anlar, buna saygı duyar. Ben de onun spora ayırdığı zamana saygı duyarım. Hatta birlikte spor yaparsak o ilişki muhteşem olur. (Gülüyor...)

Kendini 21 günde iyi hissetmek nasıl mümkün?
Kitabımda anlattığım şekliyle günlük tutarak. Kendimizle yüzleşmek, arınmak, sağlıklı bir yaşama geçmek için istikrarlı bir şekilde 21 gün devam etmek. Dışarıdan bir müdahale ile böyle yüce hisler gelmez; gelir gibi olsa da kalıcı olmaz. İyi hissetmek içten gelir. İyi hissetmek için içimizi zihin ve beden temizliği ile birlikte hazırlamalıyız. İyi hissetmenin sırrı, düşüncelerimizi yönetmekten geçiyor. Ruhumuza odaklanma yolunda çalışmalıyız. 

Bu yeni kitapta okurlarını neler bekliyor?
Kendileri bekliyor. Yepyeni bir ‘sen’ bekliyor. Okura kendini tanıması ve geliştirmesi için yolları gösteriyorum; interaktif bir kitap bu. Her gün not alacakları bu yeni kitabı ve kalemlerini çantalarından eksik etmesinler. Her güne ait derin bir spiritüel soruya yanıt arayacaklar. İnsan yazdıkça kendisiyle yüzleşir, açılır, netleşir. Ne yediğini, ne kadar egzersiz yaptığını, korkularını, itiraflarını, sorduğum derin sorulara cevaplarını yazacak. Müthiş bir arınma süreci ve kişiye özel!

Neden 21 gün?
Beynin kendini formatlaması için en az 21 tekrara, yani 21 güne ihtiyacı var. Bir davranışı 21 gün süre ile devam ettirmek, kurulan yeni nöron bağlantısı sayesinde o davranışın alışkanlık haline gelmesini sağlar. Günlük tarzındaki kitabımı alıp notlarını tutan kişi 21 gün sonunda kendini daha iyi hissedecek. Üstelik bu hissi hep devam ettirmek isteyecek.

Kısa bir özet geçersek, 21 günde neler değişebilir?
İçini keşfetmek için sürdürülen her çaba, bir değişim etkisi yaratmaya yardım eder. Sağlıklı bir yaşam tarzına geçebilir, spor alışkanlığı kazanabilir, daha iyi hissedebilir, zararlı alışkanlıklarını bırakabilir, aşk acısını unutabilir.

Kitapta güne iyi başlama önerilerin var. Ece Vahapoğlu güne nasıl başlar?
Sabahları hangi modda uyanırsam uyanayım beş dakika sonra harika hissedeceğimi bilmek harika. Çünkü ne yapacağımı biliyorum. Sağlıklı yaşadığım için genelde iyi bir uyku çekmiş olarak kalkarım. Yüzümü yıkadıktan sonra gece biriken toksinleri temizlesin için aparatla dil temizliği yaparım. Sonra içine az limon sıkılmış bir bardak ılık su içerek güne başlarım. Enerji noktalarımızı açan Tibet’in 5 egzersizini yaparım. Finalde favori hareketim olan baş üstü duruşu yaparım yani kısacası amuda kalkarım. Bir iki dakika dünyaya ters bakarım. Çok hoş bir titreşim yaratıyor tavsiye ederim!;)

Başka ne ritüellerin var?
Her sabah yaptığım 100 neşe nefesi dışında haftada bir nefes koçu ile özel seans yaparım. Her gün süresi değişen yoga ve meditasyon yaparım. Haftada bir Eyüp Sultan’a giderim. Oradaki bir çınar ağacına bakıp dua ederim. Fırından ekmek alıp aş evine yardım ederim. Bu ritüeller beni çok iyi hissettiriyor.

Hiç canın yaramazlık yapmak istemiyor mu? Bir paket çikolata mesela? ;)
İdeal bir kalıcı vücuda kavuştuktan sonra zaten haftada bir ‘junk food’ günü yani serbest günümüz var. O serbest günüm olsa da ben o gün de sağlıklı besleniyorum çünkü artık beynim kötü beslenmeyi kabul etmiyor. Belki Pazar günleri kahvaltıda bal kaymak yiyorum. Yaramazlık yapmak istersem kendimi bitter çikolata ile şımartırım. Bir paket yemişliğim yok çok şükür ama iki parmak götürürüm. Bir de yurt dışında, özellikle Fransa’da canım sokakta nutellalı krep yemek ister. O da yurt dışı kaçamaklarımdır.

Çok yoğun ve çalışkan olduğunu biliyoruz. Bundan sonraki projelerin neler?
Yeni kitabın tanıtım sürecinden sonra yine spor seminerlerim devam edecek. Sporla ilgili kurum ve markalarla daha ciddi ve büyük projeler içine gireceğim. Düzenli olarak yaptığım fitness, yoga, binicilik ve tenisin yanı sıra koşu alanında profesyonel olarak maratona hazırlanıyorum. 10 Km koşusunda aldığım iyi derece ile bu alanda da gelişmeye devam edeceğim. 
Önümüzdeki günlerde yine yurt dışında sunuculuklar var. Sonrasında yazın iyi ve uzun bir tatil yapmak istiyorum.

Sunuculuk, yazarlık, televizyon, spor eğitmenliği… Hangisi ağır basıyor?
Dönemsel olarak öncelikleri değişse de sunuculuk ve yazarlık ağır basıyor. Yazmayı ve paylaşmayı faydalı buluyorum. Sahneyi ve ekranı da seviyorum. Spor zaten hayat tarzım; o hep benimle. 

Çantamda dua kitabım var!

Hayat motton?
Sevdiğin işi yap, heyecan duy ve sevdiğin insanlarla ol.

Kaç bedensin?
34 bedenim. Sıfır beden değilim yani. Eskiden 36 bedendim; doğru spor ve iyi beslenmeyle 34 bedene indim.

Boyun kaç?;)
Boyum 1.65 cm ama topukluyla genelde 1.75 edasıyla dolanıyorum. Geniş omuzlarımdan ve yapılan makyajlardan dolayı ekranda beni iri bir kadın sananlar var. Fitim ama minyon bir kadınım.

En iyi hissettiren şehir?
İtalya’nın her köşe bucağı… Güney Fransa, özellikle Nice. Sanırım Roma ve Nice’de okumamın da etkisi var. Metropol şehirlerden de Paris ve Londra’yı severim.

En çok ne mutlu eder?
Beni iyi gözlemleyip tanımış hoş bir erkeğin özenle çalışılmış sürprizi.

Çantanda neler var? =)
Cüzdan, cep telefonu, yedek şarj aleti, sağlıklı atıştırmalıklar, su, dua kitabım, topuklu giydiğimde yedek babet…



Hiç yorum yok: