30 Eylül 2014

Hz. Mevlana'ya...


Ben bir hiçim...
Ne bir şey bilirim ne de bir şeye sahibim...
Nefsimi susturmaya çalışan bir kulum sadece!
Yaşam her gün, her an bize bir şeyler öğretmeye çalışırken, öğrenmeye direnmeyenlerdenim...
"Rabbimizsin" dediğim gün verdiğim söze sadık kalmaya çalışan küçücük bir yüreğim var...
O'nun öğreticiliğinde oradan oraya sürüklenip giderken, verdiğinden de vermediğinden de razı olmaya alıştırıyorum ruhumu...
Bu dünyanın gelip geçeceğimiz bir yer olduğunu unutmamak için karşıma çıkan her imtihanda durup düşünmeye aç kalbim...
İşte bu yüzden aslında ne yarıştayım ne de kendimi gösterme çabasında...
Bu dünyaya gelme amacım doğrultusunda, her yeni güne heyecanla başlayan bir yüreğim var...
Hayatımda kötü şeylerle varolan herkesi Allah'ın beni törpülemek için gönderdiğini biliyorum!
Herkes O'nun istediği ölçüde var ve bir gün gidecekler...
Bazen kendimi yapayalnız hissettiğim, odamda ruhumun üşüdüğü günler olmuyor değil...
İşte o anlarda Allah'ın varlığını taa içimde hissedip, yalnız olmadığıma ikna ediyorum kendimi...
Ölümün tek gerçek olduğu bu illüzyonist dolu dünyadan bir gün ayrıldığımda , ardımda iyilik bırakmak amacım!
Bugün Hz. Mevlana'nın doğum günü... 
Kutlu olsun doğum günün Büyük Sultan...
Eteğine tutunsak da götürsen bizi hiçlik makamına;
Hz. Muhammed'e ve Allah'a... 

HİÇ.

Hiç yorum yok: