26 Eylül 2013

Kalp Acıyınca Ruh Uyurgezer!


Genelde telefonumu uçak moduna alırım uyurken... Her sabah telefonun alarmıyla uyanır, erteledikçe erteler, sonra uçak modunu kapatırım... 

Gece kimden ne mesaj gelecek ki, neler olabilir ki... Sonuçta gece... Masumca uyur güneş bile karanlıkta bırakarak hepimizi... Gece rüyaların içinde oradan oraya çarpar insan... Bazen bilinçaltıdır gördüklerimiz, bazen de bir şeyler söyler hayat bize! 

Bugün telefonu açınca gece 04.00'da arandığıma dair bir mesaj geldi. Gelen telefona ellerim titreyerek baktım... Üzerine tıkladım... 'Gizem'in annesi Meliha Hanım' yazıyor! 

Yazdan kalma pikeleri çektim yüzüme kadar ve bir süre kaldım yatağın içinde... Korktuğum şeyin olmaması için dua ettim, dualarımı kabul etmesi için kendi günahlarım için özür diledim... Ama arayamadım! 

Arabaya bindim, işe geldim, hiçbir şey olmamış gibi oturdum koltuğuma... Sonra aldım telefonu elime, çevirdim tuşları! Teknolojiye kızdım bu kadar hızlı çevriliyor telefon diye! Yerimde duramadım, ayağa kalktım, sonra tekrar oturdum düşer gibi... Kalbim hızla atarken duydum Meliha Hanım'ın ağlayan sesini... Burcu Hanım, Gizem'i dün gece 04.00'da makineye bağladılar dedi... 

İnanın içimde bir yerlerde karnaval havası yaşandı o an! 'Çok şükür' dedim, 'yine tutmuş yakasından hayatın bizim fıstık...'

Gizem! 

Sana söylüyorum minik kız... Daha yeni ojelerini sürmedin, daha beraber gezemedik İstanbul'da! 

Minik ama güçlü kız! Benim biricik küçüğüm... 

Küçücük halinle hayata kocaman tutunduğunu biliyorum... Son bir hamle daha, son bir dönemeç, son engel... Bunu da başaracaksın... 

Uyan ki ben de uyanayım bu rüyadan... Uyan ki gücüm yerine gelsin! 

Kalbim acıyor, susuyorum...

Blogumun bir numaralı takipçisi okumazken yazdıklarımı, yazı yazmak bile içimden gelmiyor!

Haydi! Hepimiz seni bekliyoruz ;) Uyan uyuyan güzel ;) 

Yoksa ruhumun bir yanı hep uyurgezer kalacak! 



Hiç yorum yok: