4 Aralık 2012

2-9 Aralık Hz. Mevlana Haftası




Biz, birbirimize bakamaz olduk. Sözler dilimizden çıkarken kalbimizdeki karanlık sözlerimizi örter oldu. Bu yüzden birey olarak kendimizi yalnız hissetmeye başladık. Kimse beni sevmiyor, anlamıyor, hiç gerçek dostum yok, ne yapıyorsam tek başıma yapıyorum diye düşüncelere kapıldık. 


Dostlar, biz Allah'ı unuttuk. O'nun yüceliğini dilimizle söylesek de kalbimizde yaşatamadık. Birbirimizi suçlarken aslında Allah'ın yarattığı insanı suçladığımızı idrak edemedik. Derken biri çıktı taa uzaklardan. Uzak ama derinden ve güçlü bir sesle dedi ki: 


"Gel, gel, ne olursan ol yine gel,
İster kafir, ister mecusi, ister puta tapan ol yine gel,Bizim dergahımız, ümitsizlik dergahı değildir,Yüz kere tövbeni bozmuş olsan da yine gel."


Ne yapıyorsan, neyle uğraşıyorsan, neye inanıyorsan dön ve gel dedi bize. Döndük, kalbimiz küt küt atarak yaklaştık yanına. Allah, Kur'an ve Peygamber aşığı Hz. Mevlana ile tanıştık. İyi ki de tanışmışız. 


Zaman geçti üzerinden.  Güzelliğimize, zenginliğimize, sağlığımıza güvendik... Başımız dik, kibirle yürümeye başladık. 


"Kimde bir güzellik varsa bilsin ki ödünçtür." dedi ve ekledi:


"Kim benliğinden kurtulursa bütün benlikler onundur. Kendisine dost olmayan herkese dost kesilir. Nakışsız ayna olur, tüm nakışlar onda seyredilir."


Kendimizi birilerine anlatmaya çalıştık anlamadılar. Arkamızdan konuştuklarını duyduk ve Allah'a el açıp yakardık. Sonra bir duyduk ki o yüzyıllar öncesinden bizi teselli etmiş.


"Nasıl olur da deniz, köpeğin agzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner?"


"Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakilerin anlayabileceği kadardır."


Bu hafta Mevlana Haftası... 
Kur'an'ın ışığında ve Hz. Muhammed'in yolunda, Hz. Şems'in öğreticiliğinde, Hz. Mevlana'nın aşkla söylediklerini idrak edelim ve hayatımıza uygulayalım. 
Çünkü O'nun da söylediği gibi :  
"Aşıkların gönüllerinin yanışıyla gözyaşları olmasaydı, dünyada su da olmazdı, ateş de."


Aşkla kalın, 
Burcu Çeşit. 



Hiç yorum yok: