7 Aralık 2012

Yo Yo Sendromu'ndan Kurtuluş Reçetesi !:)


Senelerdir yaşadığım komik olaylar zincirine kilo alıp verme dönemlerim de eklenince hayatım komedi film tadında geçip gidiyordu. Herkesi şaşırtıp 2 ayda hızlıca kilo veriyor, sonra da "Oleey! Ben artık zayıf kategorisindeyim, onlar gibiyim. Yesem de almam." diyor, tekrar yemeye başlıyordum. Ve bilindik sonla karşılaşıyordum. Vücudum ilk önce direniyor, sonra yağlanmaya başlıyor, sonunda da verdiğim tüm kiloları alıyordum. :) Bu durumun sonunda evdeki kıyafetlerim olmamaya başlıyor, forma gibi üzerime olan tek kıyafetle gezinip duruyordum... Çünkü girdiğim her mağazada aldığım kilolar yüzüme tokat gibi çarpıyor,  ben de alışveriş yapmamak için direniyordum. Düşünün! Bir kadın! Alışveriş yapmak istemiyor! :) Bu dünyanın sonu olmalı...;)

Bu yaşadığımın adı Yo Yo Sendromu'ymuş... Ben Serap Tolaz ile tanıştığımdan beri bu sendroma beni yaklaştırmıyor. Siz takipçilerimi de Yoyogillerden olmamanız için korumaya aldım ve Serap Tolaz'dan konuyla ilgili bir yazı rica ettim. ;) 

Buyrun beraber okuyalım! Kulağımıza küpe olsun! :) 







Çok kolay aldığımızı düşündüğümüz kiloları, süratle verme çabasına girdimizde kaçınılmaz son!
 YO YO SENDROMU'dur.

Bir çoğumuz kilo verme kararı aldığında genelde popüler diyetleri tercih eder. Ya da çok kısa sürede
abartı rakamların döndüğü, mucizevi diyetler adı altında toplanan çok düşük kalorili diyetlerin peşinden koşar.

Başlangıçta cazip gelen bu duruma azimle direndiğinizde istenilen kiloları vermeyi başarabilirsiniz ama ne zamana kadar koruyabilir ve ne kadar sağlıklı bir görünüme sahip olabilirsiniz! Ya da oldunuz ?

Bu tarz davranışlar aynı zamanda bazal metabolizma hızınızın yavaşlamasına, yeme bozukluklarına,
zayıf bir öz güvene ve başarısızlık duygusuna yol açabilmekle birlikte, zamanla sağlık sorunlarını da beraberinde getirmektedir.


Yo yo sendromu, sadece size uymayan ve hızlı kilo verdirmeyi amaçlayan diyet programlarının yanı sıra, bir takım zayıflama aletlerinin ve diğer riskli yöntemlerin yanlış kullanılması sonucu da oluşabilir.

Bu yaklaşım tarzı size de uzak gelmiyorsa, sizinde yo yo sendromu olarak adlandırılan bu kısır döngü içerisine girmeniz muhtemel demektir.

Vücut ağırlığınızla ilgili amacınız ne olursa olsun, yaşam boyunca sürecek başarınız, düşünce tarzınızı değiştirmekle başlayacaktır.

Değişim sizinle başlar!

** Kilo kontrolünde sağlığınız, görünüşünüzden öncelikli olsun.

Her bireyin beslenme kültürü, beslenme alışkanlıkları, sağlık sorunları, çalışma sistemi dolayısıyla fiziksel aktivite düzeyi farklıdır. Bu nedenle, biriniz için iyi olan bir diyet programı bir başkası için uygun olmayabilir. Diyet kişiye özel olmalıdır!

**Kendinizle konuşurken ya da isteklerinizde gerçekçi olun. Kısa sürede ulaşılması güç hedefler koymayın.

Bu durum kilo verme sürecinizde size motivasyon kaybı yaratmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Verilen kilonun rakamsal boyutundan çok, kalitesine ve kalıcı olmasına odaklanın.

** Kilo verme sürecinde beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmek, duygu ve düşüncelerinizi kontrol altına alabilmek çok kolay değildir. Bu süreçte sizi iyi anlayabilecek ve doğru yönlendirebilecek bir uzmandan destek alın.

Sonuç olarak,

Beslenme alışkanlıklarınızı değiştirmeniz belki çok kolay olmayacaktır ama kazandıklarınız sizi mutlu etmeye yetecektir.

Sağlıklı ve mutlu günler 
DYT. SERAP TOLAZ

Hiç yorum yok: