22 Ocak 2014

Burcu'dan Mektup Var: Bazen yılgın hisseder insan...


Instagram, Twitter, Facebook ve diğerleri...
Taktığımız onlarca maske ne kadar yoruyor hepimizi!
Herkes mutlu, herkes aşık, herkes güçlü! 
Çok zor olsa gerek kendini sürekli mükemmel göstermeye çalışmak! 
Ben bu hafta biraz yılgınım mesela...
İçim sıkkın, keyifsizim...
Dünyanın düzenine, insan olarak yaşayan tüm canlılara verdiğimiz ızdıraba kızgınım!
Her şeyi bırakıp bir yerlere gidesim var!
Ama gidemem...
İşte bu yüzden hayat zor!
En zor zamanlarımızda bile yeni güne uyanmak, yaşamak zorundayız... 
Bu ruh halimi bilirim!
Haberler, yaşanan zulümler, hayatın boşluğu içindeki çırpınışımız... 
Birkaç gün sürer, sonra geçer!
Zaten hep böyle günlerde işaretler gelir ya... 
Bugün boğazımda bir düğüm giderken arabada, önümde bir araba durdu.
İçinden yaşlı, bastonlu, şeker bir amca indi...
Neden bilmem, gözlerimin içine uzun uzun baktı... Sonra yavaş ve titrek adımlarla yürüdü, geçti arabamın önünden!
Gözlerimde yaşlar bakakaldım. 
Sanki bana bir şey söyler gibiydi.
Sanki bir mesaj!
'Bak kızım, zaman öyle hızlı geçer ki, bir gün elinde sadece bir bastonla tek başına yürümek zorunda kalırsın...' gibi!
Yoksa başka bir şey mi?
Aklımda düşünceler ilerledim...
Ve söz verdim kendime! 
Düşsem de, yorulsam da, kırılsam da,
Zaman kaybetmeden doğrulmalı! 
Hep yaptığım gibi... 

Curcu. 

Hiç yorum yok: