4 Ocak 2014

NYK COUTURE- NUR YAMANKARADENİZ

Bu kadın deli dolu, çılgın ve başarılı!
İşi için uykuları kaçıyor, enerjisi çok yüksek... 
Nişantaşı'ndaki atölyesinde harika işler başarıyor!
NYK Couture'den içeri girdiğinizde ev sıcaklığıyla karşılaşıyorsunuz...
Bir yanda Nur Hanım'ın şen kahkahaları eşliğinde harika tasarımlarını inceledim ve sizlerle mutlaka paylaşmam gerektiğini düşündüm!
Karşınızda Müsiad Başkan Yardımcısı'nın eşi Nur Yamankaradeniz! 

Nur Yamankaradeniz kimdir? Biraz sizi tanıyalım…
3 çocuk annesi, evli, üretken bir kadın. 
Nasıl bir ailede büyüdünüz?
Baba tarafı Osmanlı sadrazamı Tahsin Paşa’ya uzanıyor, dedem ağır ceza hakimiydi, babam albaydı. Anne tarafım Bursa eşrafındandır.
Terzi bir annenin kızı olarak tasarımcı olmak hep hayaliniz miydi?
Evet! Çünkü kumaşlarla büyüdüm. Çocukluğumla ilgili anılarım da hep bununla alakalı. Hatta ilk terzilik deneyimimi 3-4 yaşlarındayken yaşadım. Annem komutanın eşine pelerin dikiyordu. Ben bebeğime pelerine dikiyorum diye kadının pelerininin şapkasını doğramıştım. (Gülüyor)
Büyürken?
Her yaz Halk Eğitim’in kurslarına gönderirdi ailem. Orada kanaviçe, dikiş, nakış öğrendim. Bir de anneannemin yurt dışından gelen kartondan kalıpları vardı. Onlarla minik gelinlikler, kadifeden kürkler dikerdik. 

Ve evlendiniz… O zaman ne oldu, bıraktınız mı bu işleri?
18 yaşındaydım, çoluk çocuk derken ara verdim. Çocuklarım büyüyünce Fransa, Lyon Üniversitesi’nde tasarımcılık kursuna gittim. 
Bir de çok merak ettiğim Diane von Fursternberg olayı var. Anlatır mısınız?
Diane von Fursternberg, Los Angeles’ta 2008 Kış Koleksiyonu'nu hazırlıyordu. İnternet üzerinden bir yarışma düzenledi.  ‘Spagetti Pants’ adını verdiğim pantolon tasarımım seçildi ve koleksiyona konuldu. Bunun üzerine beni 3 ay çalışmaya davet ettiler. 
Gittiniz mi?
Ben gideceğim diye tutturdum. Eşim de "3 çocukla nereye?" dedi. (Gülüyor) 
Eee…
Ben de ya Nişantaşı’nda bir yer açarım ya da Los Angeles’a giderim dedim. Ve burayı açtım. 

Harika! Yani NYK markası ne zaman kuruldu? 
2009’da. 
NYK Couture müşterilerine ne tür hizmetler veriyor? 
Randevu alarak buraya geliyorsunuz. Ne istediğinizi anlatıyorsunuz, ister hazır modellerden seçiyorsunuz ister size yakışan rengi belirleyip vücut şeklinize göre çizim yapıyoruz. İlk provada Amerikan bezinden bir demo hazırlayıp size denetiyoruz. Bir sonraki provada aslını giyiyorsunuz. Böylece 3 görüşmede elbiseniz hazır oluyor! 

Peki size gelsem, ‘haftaya bir davetim var, bana yardım edin!’ desem… En erken ne zaman dikebilirsiniz?
48 saatte!
Fiyatlar nasıl?
Abiyeler 1500- 6000 TL 
Gömlekler?
100 TL
En iddialı olduğunuz alan hangisi? 
Abiye ve gelinlik. 
Tesettürlü, tesettürsüz?
Fark etmiyor, hepsine tasarlıyoruz. İnsana hizmet ediyoruz, kişi ayırmadan. 
Nişantaşı’nda tesettürlü tek modacı sizsiniz şu anda. Tepkiler nasıl?
Olumsuz tepki çok aldık. Bazen beğendiği halde sırf bu yüzden almayan oluyordu. Ama azaldı. Allah kadını yaratırken açık kapalı diye yaratmamış ki. Bir tane kadın yaratmış, isteyen başını kapatmış, isteyen açık kalmış. Biz bu düşünceyle hizmet veriyoruz.
Şu anda müşterilerinizin yüzde kaçı tesettürlü?
%30.
Huzur sokağı dizisine de kıyafet verdiniz?
Evet 2 kere verdik. 
Hangi kıyafet?
Şükran’ın nişan kıyafeti! 
Kaprisli müşteriler olduğunda ne yapıyorsunuz? Onlar sizi zorluyor mu? 
Kovuyorum! (Gülüyor) 

Tesettürlü bir modacı olarak açık kıyafetlerde bir ölçünüz var mı?
Ben açıklığın da bir ölçüsü olduğunu düşünüyorum, fazla olunca güzelliği geri plana atıyor. Kişiye en yakışan şekilde tasarlıyorum. 
Türkiye’de takip ettiğiniz, beğendiğiniz tasarımcılar kimler?
Hakan Akkaya,Erol Albayrak,Tuvana Büyükçınar, Dilek Hanif
Dünyadan?
Coco Chanel. 
NYK Couture markasını 10 sene sonra nerede görmek istersiniz?
Ortadoğu’daki tüm La Fayette mağazalarında! 
‘NYK Couture Styling Günleri’ yapıyorsunuz? 
Evet! 2 ayda 1. Ünlü bir stil danışmanıyla, stil, renk önerilerinde bulunarak gün boyunca butiğimizde misafirlerimizi ağırlıyoruz. Çok verimli geçiyor! 
Bir de Stil Akademi var?
Evet! Yeni kurduk. İnternet adresi www.stilakademi.com
Nasıl bir proje?
Müsiad’daki ticaret komisyonundaki iş adamlarıyla ortak çalışacağımız bir proje. Üniversitedeki hocalar kumaş üreten fabrikalara seminerler verecek. Bu eğitimler yanlış renk ve modelleri asgari düzeye indirmek için yapılacak. Böylece elde daha az ürün kalacak. 
Mesela yurt dışındaki başarılı markaların çoğu Türkiye’de üretiliyor. Neden bizimkiler de böyle başarılı olmasın? Akademisyenlerle alaylıların bir araya getirilmesi. Elie Saab, Elie Tahari, Zahir Murad bu şekilde üretim yapıyor. Hepsinin kumaşı Türkiye’de dokunup, Fransa’da satılıyor. 
Ne güzel bir proje! Hayırlı olsun…
Çok teşekkürler! 

Bu güzel röportaj için Nur Hanım'a çok teşekkürler... ;)


Hiç yorum yok: