1 Ekim 2012

PSİKOLOJİ- KIZGINLIK... İYİ ve KÖTÜ DUYGULAR



En son kendinizi ne zaman kızgın hissettiniz? Kuralları hiçe sayarak trafiği arap saçına döndüren sürücülere mi, yoksa hararetli bir şekilde günün en ilginç olayını anlatırken sizi umursamadan maç seyreden eşinize mi, yoksa her akşam yatağa gitmemek için türlü bahaneler bulan çocuğunuza mı? Belki de hepsine ve de daha fazlasına. Evet, kızgınlık biz yetişkinler için de en az çocuklar kadar çok yoğun yaşanılan bir duygu. Bazen neye kızdığımızı bilmediğimiz ama yine de kızgın olduğumuz durumlar da var ama bu başka bir yazının konusunu oluşturacak kadar derin bir konu. 

Çocukluğumuzdan beri kendi anne-babalarımızdan duyduğumuz, kızgınlığın hiç yaşanmaması gereken, kötü bir duygu olduğu. Ayrıca kızgınlığın ifade edilmesi de ayıplanılacak bir şey. Tüm bunlar, kendi ebeveynlerimizden duyduğumuz ve genellikle çocuklarımız kızgınlık duyduğunda aklımıza otomatik olarak gelen düşünceler, öyle değil mi?Gerçekten de çocukların kızgınlıkları ile başa çıkabilmek çok yorucu ve insanın enerjisini bir anda yutan bir durum. Belki bakış açımızı biraz değiştirirsek işimiz kolaylaşır. Duyguların hiç biri için iyi veya kötü diyemeyiz. Duygu duygudur, iyisi de, kötüsü de olmaz. Duygu dediğimiz şey hissettiklerimiz. Bir çocuğun duygusal gelişimi için onun her türlü duyguyu yaşamasına izin vermek zorundayız. 



Önemli olan çocuğunuzun bu duyguları yok saymadan ifade edebilmek için yapıcı yollar bulabilmesi. Bizim çoğu zaman yaşanmasını istemediğimiz kızgın duygular çocukta baş edemediği bir duruma, üzerinde kontrolünü kaybettiğine inandığı bir olaya, başarısızlık ve yalnız kalma korkularına, düşük öz benlik değerlerine ve kaygıya bir tepki olarak çıkar. Kızgınlık çocukta bir şeye çok üzüldüğü zaman da görülebilir.Yani kızgınlık çoğu zaman tüm bu duyguların örtüsü. Peki, biz bu durumlarda ne yapmalıyız?

Öncelikle çocuğu kızgınlığı için cezalandırmanın bir işe yaramadığını kabullenmemiz gerekiyor. Çocuğun beğendiğimiz, takdir ettiğimiz davranışlarını onaylamak, bunları onlara bildirmek kızgınlığı azaltmanın bir başka yolu. Beğenmediğiniz davranışları (tabii tahammül sınırlarınıza göre ) tutarlı bir şekilde görmezden gelmeliyiz. Çocuklarınızla konuşurken mümkün olduğunca kendi duygularınızdan bahsedin. Böylelikle onların da uzun vadede kızgınlıklarını hareketlerle değil sözlerle ifade edebilmeleri için bir örnek sağlamış olursunuz. 

Yoğun kızgınlık duyguları yaşayan çocukların açık havada, parkta hareket edebilmelerine olanak sağlayın. Evin çevresinde uzun bir yürüyüş, biraz top oynamak, yüzmek hepsi kızgınlık duyguları yaşayan çocuklar için ilaç niyetine kullanılabilir.Ama bunların hepsinden önemlisi siz kendiniz kızgın olduğunuzda çocuğunuz için nasıl bir rol modeli oluşturuyorsunuz, bunu bir gözden geçirin.

Uzm. Dan. Psikolog Ani Eryorulmaz

Hiç yorum yok: